13 Şubat 2009 Cuma

AH İNVERT AHHH!!!


Yarabbim sen nelere kadirsin.

Kimlerle uğraşıyoruz gündemden düşüp durumdan faydalanmak isteyenler,blogları ve siteleri okunmayıp ta ilgi çekmek isteyenler, kekçiler, farklı hesaplar içinde olanlar vs. vs. sıralanıp gidiyor.

Ve öğrencilerden feyz alanlar.

Ağzı olan konuşuyor yani…

Hiç kimsenin aklına da yahu bu şahıs ne demek istiyor, bu inverti de nereden çıkardı bi araştırayım diyen yok.

Ben bu konuyu biliyorum işte bu böyle diyenlerde, milleti yanıltmak için yapılan bir araştırmanın sonuçlarını yayınladı. (Konya Selçuk üniversitesinin yaptığı araştırma)

Ama araştırmanın içinden kendi işine gelenleri cımbız ile ayıklayarak (yani sonuç dediği gibi değil) ve kendi yorumunu da ekleyerek sanal arıcılık alemine bir güneş gibi doğdu…

Beni şahısların kendi yorumları hiç ilgilendirmiyor.

Bu araştırmada, üretilen balların insan sağlığına zararlı olduğu sonucuna varılmamış, yani bilgiler çarpıtılıyor.

Bunun doğrusunu yani kazın ayağının öyle olmadığını ispatlayacağım.

Ben bu konuyu bir yılı aşkın süredir araştırıyorum öyle birkaç gün veya ay değil.

Ulaşabildiğim yerli ve yabancı bir sürü kaynağı araştırdım.

Bu araştırmayı bu şekilde yapabilecek babayiğitte az bulunur, çünkü bu tür araştırmalar için boş vakit ve iyi derecede yabancı dil bilmek gerekiyor.

Bunu niye söyledim adını yazmaktan aciz bazı kimseler birilerine sırf yalakalık olsun diye, neye karşı çıktığını bilmeden karşı çıkıyor.

Bir fikrin karşısında olana da sonsuz saygımız var.

Hiç kimseye de kendi fikrimizi empoze etmek gibi bir düşüncemiz yok zaten olamazda.

Biz hiçbir karşılık beklemeden soframızı açtık.

İsteyen alır isteyen de almaz bundan daha doğal bir şey olabilir mi?

Ama durum hakarete ve milleti yanıltmaya varınca iş değişiyor.

Ve şimdi soruyorum?

Elinizde invert şekerin arılara zararlı olduğunu ispatlayan bilimsel bir araştırmanın sonucu varsa orijinal metni bizimle paylaşın.

Bizde görelim, kendin pişir kendin ye usulü olmasın.

Afaki konuşmayın.

Hodri meydan!!!!!!!

Şayet hatalı isem geri adım atmasını da bilirim.

Yukarıda bahsettiğim gibi şahısların ve öğrencilerin fikirleri beni hiç bağlamıyor.

Hiçbir şey bulunamayınca iş geldi sahte balların içindeki hmf miktarına dayandı.

Yoksa abi pantolon uyduramadık gömlek verelim mi diyorsunuz?

Yalnız baştan söyleyeyim bana hazır gömlek uymaz biraz ufak gelir.

Sahte bal ile konunun ne alakası var?

Yani sahte bal üretirken invert ile üretmeyin normal şeker ile mi üretin diyorsunuz?

Bu işe başından beri karşı çıkan, bizi yarım doktor ilan eden, isminin önündeki sıfat ile gurur duyan bu arkadaşımız invert şekere tepki gösterirken aynı tarihte blogunda ki bir fotoğrafta bal eritiyordu.

Dışarıya yaktığı bir ateşin üzerine içi su dolu bir kap koymuş içine de bal tenekesini oturtmuş maalesef o çok karşı çıktığı HMF yi ürettiğinin farkında bile değil.

Çünkü konuya vakıf değil bu işler adının önüne birkaç sıfat eklemekle olmuyor.

Hocam bana şekeri kaynatma dedi diyor.

O zaman kesin balı kaynat demiştir.

Şimdi merak ettim işte o şekilde erittiği HMF li balları kimlere satıyor? Arılarına da veriyor mu?

Sonuçta muhakkak birilerine veriyor değimli?

Bu arkadaşımızı örnek alanlar bir zahmet bu soruyu sorsunlar.

Konuyu tam bilmeyenler için bir açıklama yapalım;

Kristalize olmuş ballar yani donmuş ballar 45 dereceden daha fazla ısıtılamaz.

Çünkü balda bir tür invert şekerdir bal 45 dereceden daha fazla ısıtılırsa balda HMF oluşur ve balın içindeki insana faydalı olan enzimler ısıdan dolayı yok olur.

Yani zehir olur.

Aynen bu arkadaşımızın yaptığı gibi çünkü balın ısısı doğal olarak 90 küsür derecelere çıkıyor.

Gelelim normal şekere yani sukroz ,sakaroz veya çay şekeri hepsi aynı şey.

Canlı organizmalar bu şekeri bu hali ilekullanamıyor, enerjiye çeviremiyor.

Yani çay şekerini kendi bünyesinde bir takım enzimler üreterek parçalıyor.

Glikoz ve fruktoz a çeviriyor.

Diğer bir deyiş ile invert ediyor.

Fakat bu işlemi yaparken arı yıpranıyor yani çabuk yaşlanıyor.

Bizim yaptığımız da arının yıpranmasının önüne geçmek için şekeri arıya vermeden önce ısıtarak ve asit yardımı ile şekeri parçalamak yani invert etmek.

Akla hemen şu sorunun gelmesi gayet doğal, balı fazla ısıttığımızda hmf oluşuyorda şekerde oluşmuyor mu?

Şekeri 117 dereceden fazla ısıtmadığımız ve yakmadığımız sürece hiç bir sorun yok.

Dediğimiz şekilde invert edilen şekerin arıya hiçbir zararı yok.

Ama invert edilmiş bir şekeri yani şurubu bir daha ısıtamazsınız hmf oluşur.

Tıpkı balı 45 dereceden fazla ısıtamadığımız gibi.

Konu konuyu açıyor bunu yazmakla belli bir kesimde tepki alacağım ama her ne ise.

Arkadaşlar şu anda tatlıcılar ve pastaneler hepsi olmamakla beraber genelde bildiğimiz şekeri kullanmıyor.

Ucuz olduğu için mısır nişastasından üretilen glikoz kullanıyorlar.

Yani bir tür invert şeker.

Bu glikozu çok yüksek ısılarda kullanarak o çok beğendiğimiz tatlıları yapıyorlar.

Demek istediğim bu durum çok büyük tehlike arzediyor .

Tatlılarda yüksek oranda hmf oluşuyor.

Bilenler bilir ;

HMF konusunu 13 ay önce beyaz kovanda, kristalize balı eritmek başlığı adı altında ben açmıştım.

Kristalize olmuş balı nasıl eritiyorsunuz? diye bir soru sormuştum.

Verilen cevap benmari sistemi ile olmuştu.

Ben de klasik olarak uygulanan benmari sisteminin bir işe yaramayacağını ateşin üzerinde kaynayan suyun sıcaklığının kontrol edilemeyerek 90 küsür derecelere çıkacağını ve balın da o derecelere kadar ısınacağını ve aşırı ısınan balda hmf oranının yükseleceğini söylemiştim.

Elektrikli bal eritme cihazının piyasada var olduğunu fakat pahalı olduğu için bir çok kişinin alamayacağını ama benim yöntemim ile bu alete herkesin sahip olabileceğini belirtmiştim.

Ve ardından da kendi yaptığım ELEKTİRİKLİ VE TERMOSTATLI BAL ERİTME CİHAZI nı tanıtmıştım.

Zannedersem hmf konusunda ne kadar hassas olduğum açıktır.

Benim sanal arıcılık ile tanışmam yaklaşık 2006 yılının sonlarında oldu.

Peki şimdi soruyorum ;

Sanal arıcılığın duayenleri, ben arıcılık konusunda her şeyi biliyorum diyenler 2007 yılına kadar neredeydiniz?

Bal tenekesini direkt olarak ateşin üzerine koyarak balını eriten yaptığı işin vehametini anlamayan arkadaşlarımızı niye uyarmadınız?

Hmf konusunda niye arıcıları uyarmadınız?

Madem bu işi biliyorsunuz niye pratik çözümler getirmediniz?

Şimdi bir bardak suda fırtına koparmaya kalkıyorsunuz.

Bütün dünyanın kullandığı bir sistemi dışlıyorsunuz belki de dışlamak zorunda kalıyorsunuz.

Baştan arılar yüksek hfm den ölür dediniz.

Yapılan uygulamalarda ölmediğini görüp şimdi fikir değiştirdiniz arılar ölmez ama balda hmf olur diyorsunuz.

Karar verin artık ne olacağına.

Şimdi soruyorum ben de son kararınız mı?

Hayır efendim hiçbir şey olmaz.

Arıda ölmez bala da bir şey olmaz.

Beni asıl üzen konu bir arıcılık sitesinin forum köşesinde yazılanlar.

Ben siteyi gayet ciddi geyik yapılmayan kimsenin hakkında önyargılı davranılmasına izin verilmeyen bir konumda olduğunu sanmıştım.

Ama maalesef yanılmışım.

Bazı tetiklemeler ve kışkırtmalar ile hadi sen başla arkadan ben destekleyeceğim sinyali ile zoraki de olsa invert konusu orada da açılmış.

Fakat kullanılan üslup kullanıldığı ortama çok uygun olmuş.

Eee ne derler taş yerinde ağırdır.

İlgi çekmek için demek ki bazı tavizler veriliyor, yani üyelerin birilerine hakaret etmesine göz yumuluyor.

Reklamın iyisi kötüsü olmaz geleneği burada da işliyor galiba.

benim hazırlayamayacağım kesin çünkü tarta kremasını bulamıyorum, pastacılıkda kullanıldığından bahsediliyor pasta imalathanelerine sorduğumda biz tüm kremaları kendimiz hazırlıyoruz, tartarda neymiş o dişlerde oluşan tortudur cevabını aldım,

Arkadaşın sayesinde tartarın dişlerde oluşan tortu olduğunu öğrendik.

Biz diş taşı olarak biliyorduk ama yanlış biliyormuşuz.

Tek kelime ile harika bir yorum, site yöneticisini kutluyorum.

Umarım bu arkadaşın yorumu konuyu aydınlatmış hiç bir karanlık nokta kalmamıştır.

Çünkü bayağı bir araştırma yapıp konuya büyük katkı sağlamış.

En azından pastaneye kadar gitmiş olduğunu öğrendik.

Bu yorumun sitenin arşivine büyük katkı sağlayacağına da eminim.

Nasıl olsa artık perdeler kalkm…pardon cepheler kalkmış!!!!

Hücummm…Yunan karşıda.

Aslında Yunan;

Bloglarında verdikleri linklerde oralara da bir baksalar onlarında inverti bu şekilde kullandığını görecekler.

Ve Amerikada.

Ama ne yaparsın işte hani bir laf vardır kör gözüne parmağım diye…..

Artık bizde de bu üretimi yapacak fabrikalar kurulmuştur diye blogda yazmıştım, nedense birileri üretimin şeklinden tutunda fiyatına kadar konuştu, neymiş filan ülkede böyle filan ülkede böyle diye. Elbetteki bizde bir çok ülkeden iyi olmak isteriz ancak şimdilik şartlarımız bu, gelin şartlarımızı iyileştirelim.

Bunu da bir başka üye yazmış fiat konusunu ben eleştirmiş ve pahalı olduğunu söylemiştim şimdi de sözümün arkasındayım.

Evet şartları iyileştirelim bastıralım parayı alalım mamulü söğüşlensekte hiç önemli değil.

Adamlar taş mı yiyecek.

Fakat ne acıdır ki ben blogta bu konuyu açıkladığımda beni tebrik edenlerin başında geliyordu hangi dengeler değişti acaba?

Herhalde birilerini zengin etmemizi istiyor.

Bu sıralar fil hikayeleri meşhur ya bir tanede benden olsun.

Zamanın hükümdarı aksak Timur köyün birine bakımı yapılsın diye bir fil vermiş.

Fakat köylü fakir file bakacak gücü yok.

Fil tüm köylünün yiyeceğini tek başına yiyor köylü aç kalıyor.

Aradan biraz zaman geçiyor bıçak kemiğe dayanıyor açlık bu hiçbir şeye benzemiyor.

Ama Timur dan da korkuyorlar kimse sesini çıkaramıyor.

Çünkü Timur un astığı astık kestiği kestik.

Sonunda bir hal çaresi buluyorlar.

Nasrettin hocaya aman hocam canım hocam bu dertten bizi kurtarırsan ancak sen kurtarırsın diye dert yanıyorlar.

Hoca baştan pek yanaşmamakla beraber köylünün haline acıyor ve Timur ile konuşmaya razı oluyor.

Yalnız bir şartım var diyor ben Timur un huzuruna çıkacağım ama tüm köylü benimle gelecek .

Zavallı köylü ne yapsın kabul ediyor.

Hoca önde köylü ardında yola çıkıyorlar.

Saraya geliyorlar hoca nöbetçiye huzura çıkacağını söylüyor.

Nöbetçi Timur a iletiyor Timur gelsinler diyor.

Hoca Bismillah çekiyor içeriye dalıyor.

El etek öptükten sonra padişahım diyor; bu cefakar köylü varya, arkasına bir bakıyor ki kimse yok köylü hocayı satmış.

Timur un korkusundan hocanın arkasından kimse gitmemiş hocayı huzura yalnız göndermişler.

Hoca bir an duraksıyor, içinden ben şimdi size sorarım diyor, bu cefakar köylü var ya hünkarım diyor verdiğiniz filden çok memnun kalmış bu file bir eş istiyorlar diyor.

Bu hikayeyi niye mi yazdım?

Takke düştü kel göründü

Anlayan anlar herhalde.

15 yorum:

Arıcı 07 dedi ki...

Ali Bey;Kaz Büyük olunca ucuz fiata müşteri bol...Memleketde kendini geliştirmeyen tembel okumakdan aciz okadar insan varki,bir kısmıda bizim arıcı arkadaşlarımız...Tabiki bunlara bir çok ürünü pazarlamak kolay...Öyle olunca sizin gibi bunlara kolayca öğretenlere taşda gelecek,sopada...gayet doğal...Doğru yolda gidenin dostu olmaz,seveni kalmaz.(Merak etme siz yalnız değilsiniz)Birçok blok arkadaşı olarak yanındayız.Allah yardımcın olsun.Birde şu sahte bal olayına değineyim...Aslında kaliteli bala değeri verilse sahtesi iş yapmaz.Fiat düşük olursa para kazanmak için tabiki arıcıların bir kısmı arıya şekerde verecektir.Kim zararına iş yapabilir.Kazanmadan nasıl bir işi devam ettirebilir.kg fiatı 7-8 tl ye bal olursa sahteside bol olur,gerçeğide az olur.İyi balın fiatı 30-40 tl olursa sahte bal iş yapabilirmi?Ucuza rağbet bol olursa sahteside olur,çin işide.Bunun çaresi yok.

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Ali abi belli bir gurup yeterki kendisi bir şey önermediği için her şeye karşı çıkmakta.Demekki kendilerini dev aynasında görüyorlar.Her şeyi onlar bilir ve onların bilmedikleride hep yanlıştır. Bazen arkadaşlarla görüştügümüzde hep mevzu olur kim ne yapmış neyi paylaşmış aslında olaylara objektif bakanlar görmekte. Senin blogun ortaya çıktığından bu tarafa öyle güzel paylaşımların olduki, demekki bazıları kör, sağır ve dilsiz. Bizim bu paylaşımları yaparken bir şeyler götürmeden nasıl bu kadar bilgiyi insanlara verdiğimizede hayret edilmekte.

muhteşem turunç dedi ki...

Ali abi boş ver diyecem bende boşveremiyorum. Ben kendimi acemi sanırken çok bilenler benden acemiymiş ama çaktırmıyorlarmış meğer amaç başa oynamakmış. Bu interneti silah olarak kullanmak tehlikelidir bir gün namlu sana da döner diyenler söyledıklerıne ınanmıyorlarmış bu arada unutmadan ceza yayı önünde beni düşürdüler hakem serbest vuruş verdi haberin olsun maçın devamı haftaya:)

ALİ ŞEKERLİ dedi ki...

Sayın hocam Hayati bey teşhisiniz çok doğru okumayı sevmiyoruz maalesef onun içinde bazı açık gözlerin elinde maşa oluyoruz.

Sayın bakanım boş ver be o dev aynasına bakanlar aslında egosu şişik şahıslar varsın kendilerini dev sansınlar.

Doğru adamı kimse düşüremez belki çelme takmaya teşebbüs edebilir.
Dr abi duran toplara muhteşem vuruyorsun galiba hadi bakalım kolay gelsin vuruşunu görelim.

14 Şubat 2009 Cumartesi 18:13

BOZÜYÜKLÜ ARICI dedi ki...

Merhabalar ali bey,maşallah üç gündür nete girmiyordum,ortalık gene toz duman olmuş.bırakın bizim invertimizi bize diyecegim,ben bal için vermedim snbahar beslenmasi için verdim,bu iş insanların birbirine güvenmesidir altında rant ta yatmıyor.
Busene arıları ınvertle bahara çıkarttık,seneyede ınvert kekle ılk beslemeyi yapmayı ondan sonrada,yavru çıkan yerleri invert şurupla doldurması için vermeyi düşünüyorum.
Bilimsel bir rapor olursa ancak o zaman bu düşüncem degişebilir.

Saygılar ALİ bey,hoşçakalın.

ERZİNCANLI ARICI VECDİ dedi ki...

Ali bey invert şurub evde nasıl yapılacağı,yayınlayarak arıcılara yardımcı oldunuz.Sizin bir maddi çıkarınız olmadı.Kasırga çıkaranlar, size karşı çıkanlar pazarlamacılar.Ali Türk bey yorumunda diyorki, birşey önermiyorlar.Bende olsam size karşı çıkanların yerinde,arıcıların cebinden ekmek yiyiyorum diyemem.Güneş dogdu,gün aydınlanmaya başladı.Medeti, güneş tutulmasından umsunlar, Yolun açık olsun, saygılarımla.

yalovalı arıcı dedi ki...

selamlar.

konu hakkındaki yazınızı sonuna kadar okuduk.Okuduk diyorum çünkü 6 arıcı arkadaş ile beraber okuduk hepsinin yorumu olumlu yönde oldu.ben anlatırken akıllarında soru işareti kalmıştı bu yazıyı okuyuncada o pürüzler ortadan kalktı.
Yazı arasında ismi geçen siteyide inceledik alıntı yaptığınız yorumların sahiplerine baktık hele bu yorumu yapan
'Artık bizde de bu üretimi yapacak fabrikalar kurulmuştur diye blogda yazmıştım, nedense birileri üretimin şeklinden tutunda fiyatına kadar konuştu, neymiş filan ülkede böyle filan ülkede böyle diye. Elbetteki bizde bir çok ülkeden iyi olmak isteriz ancak şimdilik şartlarımız bu, gelin şartlarımızı iyileştirelim. '

kişiye çok şaşırdık demekki o kişide bir pay alıyor o kişiye maye kovanlarının reklamını yaparken bloğunda bi yorum yazdık yayınlamadı 550 tl fiyatı olan kovanın nesini reklam yapıyorsun bir arıcıda bir kovana verecek o kadar para ne gezer

neyse millet yolunacak kaz arıyor ama o kazlar sizler gibi dürüst kardeşler sayesinde mağdur türk arıcıları olmayacak sizler arıcılarımızı bilgilendirmeye devam ettikçe o yolunacak kaz arayanlar pes edecekler.
Size ve sizin gibi gerçek arıcı dostlarına teşekkür etmeyi kendimize borç biliriz.

Yalovalı bir kaç arıcıdan selam ve dua ile.....

Şükrü KOCA dedi ki...

Merhaba Ali Bey,
Yazılarınızı ilgi ile takip ediyorum. Takip ettiğim kadarıyla arıcılara yardımcı olmak için baya uğraşıyorsunuz. Araştırma sonuçlarını açıkladığınızda bazen bazılarının nasırlarına (kazanç yollarına) basıyorsunuz herhalde. Hal böyle olunca da nasırılılar arıcıları kekleyemeyince yaygarayı koparıyorlar. Al bir de bunlarla uğraş.
Ne diyeyim sayın abim.
Allah sizlere sabır versin.
Ayrıca bazı insanların belirli takıntı yaptığı insanlar var. Onlar birşey söylediğinde doğru söyleyip söylemediğine bakmadan sırf muhalefet etmek için eleştiriyorlar. Bu tip davranışlar çok yanlış.
İnternette arıcılık bilgilerini paylaşan ve bu konuda samimi olan dostlar. Hepimizin amacı arıcılığı daha iyi yapabilmek.( Burada reklamcıları, şöhret peşinde olanları arıcı kabul etmiyorum)
Hal böyleyken birbirimizi kırmayalım. Farklı düşünebiliriz. Bu normal. Düşüncelerimizi ben böyle düşünüyorum diyerek açıklayalım. Bırakalım insanlar doğruları kendileri fark etsin.
Bile bile kötü yolu seçene yardım edilmez.
Rabbim bol ve bereketli bir yıl nasip etsin

Zafer ANLAYIŞLI dedi ki...

Ali abi selamünaleyküm,

Allah sizden razı olsun bahsettiğiniz gibi, vakit ayırarak yaptığınız araştırmaları bizlerle payşlaşıyorsunuz iyiki blog yapmışsınız diyorum.

Sarrafların altının saflıgını ölçmek için mihenk taşı vardır sanırım bu invert'te bir takım
kişilerin samimiyetini ortaya çıkarıyor.

Ballı Baba dedi ki...

Ali abi benim yazdığım yorumu buraya alman normal fikrimi beyan ettim. Ben ilk yazılarımdada invert olmaz demedim, sadece ev ortamında sağlıksız olur dedim ve ekledim mutlaka benmari usulü olacak...
Yalovalı arıcı Yusuf kardeşim: Apimaye kovanının fiyatıyla ilgili yorumunu sildim doğru,
1- neden adını orayada yazmadın.
2- Arıcılıktan nemalanıyor olsaydım 20 yıldır dağ bayır köy ve kasaba kasaba dolaşıpta arıcılık kursu vermezdim. Beni tanımadan yazıyorsun buna hakkın yok bilesin.(Hizmetimin karşılığını Allah'tan beklerim kuldan değil)
3- Kovan fiyatını tekrar öğren.Firmanın reklamı olarak algılıyorsan doğrudur, neden rahatsız oldun ki. Dünya ticaretinin %45 i reklama dayalı. inşallah hiç reklamına bakıpta bu güne kadar mal almadın.İstersen reklam istersen haber olarak değerlendir. Firma benim firmam değil bulduğum her güzel şeyi yazıyorum. isteyen istediğini alır geriye kalanını atar bundan da hiç kocunmam. Konya şekerin üretim tesislerinide gezdim biliyorum, bende orada üretilen ürünü kullanıyorum sence buda sorunsa !!!
4- o parayı verecek arıcı varmı yokmu demen çok mantıksız, demek varmış ki aldık, var ki adam üretiyor. Kimseyede zorla satmıyorki zaten, işine gelen alır satamazsada iflas eder olur biter değilmi. (yeni şiparişlerim için izinmi almalıydım?)
Bloglar insanların görüşlerini ve bilgilerini paylaştığı yerlerdir, bu tür yazışmalar beni rahatsız ediyor. Lütfen burda bitsin bu konular. Gelin arılardan nasıl faydalanacağımızı yazalım bildiklerimizi paylaşalım. Talaşarak değil, konuşarak olsun ama...
Hoşça kalın....

ALİ ŞEKERLİ dedi ki...

Saadettin abi sen bildiğin yoldan şaşma kendine iyi bak.

Vecdi abi düşüncelerin için teşekkür ederim.Ben olmasam da birsi çıkıp yine açıklardı.Çalışmalarında başarılar dilerim.

Yusuf kardeşim sinirlenme be her şeyi oluruna bırak üzme kendini.bu sular bulanmadan durulmaz.Biraz zaman lazım her şey düzelecek.
Ben de sana ve arkadaşlarına selam ederim Allaha emanet olun.

Şükrü hocam teşhisiniz çok doğru.Doğru söze ne denir?Yapıcı düşünceleriniz için teşekkür ederim sağolun. iyi çalışmalar dilerim.Rabbim cümlemize iyilik hoşluk versin.

Ve a.s. Zafer bey düşünceleriniz için teşekkür ederim.Msn yi niye açmıyorsun? Sağlıcakla kal.

Selehattin abi bunda kızacak darılacak bir şey yok.
O forumda benim yazmadığımı biliyorsun.
Doğrusunu istersen beni orada eleştirmen hiç hoşuma gitmedi.
Fikrini yazarken beni eleştirmenin mantığını anlamadım.
Sadece fikrini yazabilirdin.
Şayet benim bulunduğum bir ortamda tanımadığım biri de olsa bırak o şekilde yorum yapmayı
kesinlikle müdahale ederdim.
Orada olanları onaylıyormusun.

o şahıs düpedüz hakaret ediyor kimsenin gıkı çıkmıyor.

Bu bir etki tepki meselesidir.

Bir yerden bir tekme gelecekse tekmeyi yiyen tabiki tokat veya yumruk atacaktır.

Daha dün beyaz kovanda çocuğun biri Murat Çakıra dostum dedi diye olanları gördük.

Adam bize dişini kuşunu söylüyor kimse müdahale etmiyor.

Biz ikinci sınıf vatandaşmıyız?

Özür dileneceği yerde tükürük yağmurundan nasibimizi aldık diyor.

Konuyu takip edenler kimin haklı kimin haksız olduğunu biliyor.

ALİ ŞEKERLİ dedi ki...

Sevgili Yusuf kardeşim bana hak vereceğini ümit ederek ikinci yorumunu yayınlamıyorum.
Şayet yayınlarsam bu iş burada bitmez.
Sağlıcakla kal.

Kozlulu Kadıoğlu dedi ki...

Selam Alibey,uzayan bir konuyu neşterlemek gibi bir gayem yok, bu malum formda yazdığım ve bir kısmını bloğunuza taşıdığınız yorumda da belirttim,
Bilgi tecrübe ve emeğe her zaman saygım vardır, yazmış olduğum yotumda sadece kendi düşüncelerim beyan ettim niyetim hiç bir zaman başkasını kırmak ve taraf olmak değildir.affınıza sığınarak o formdaki yorumun tamamını kopyalıyorum.
Yumurtamı tavukdan çıkar tavukmu yumurtadan;
İnvert şurup bu hale geldi,
İnver şurup vermenin doğru olduğunu anladık da anlaşılmayan evde mi yapılır fabrikadamı,
İsteyen evde yapsın isteyen hazır alıp kullansın isteyen gelenkelere göre hareket edip normal şurup yapsın,, bu konu açılana kadar genelde normal şurup kullanılıyordu, şimdi bloklarda ve formlarda gayet güzel açıklanmış yanlışlar doğrular, yanlışları diskalifiye edip doğru bildiğimizi yapmalıyız,
kendine güvenen inverti hazırlasın, benim hazırlayamayacağım kesin çünkü tarta kremasını bulamıyorum, pastacılıkda kullanıldığından bahsediliyor pasta imalathanelerine sorduğumda biz tüm kremaları kendimiz hazırlıyoruz, tartarda neymiş o dişlerde oluşan tortudur cevabını aldım,

Bu yazıda şahsınıza ve bilgilerinize saygısızlık varsa ben özür diliyorum.
Ayrıca konu dışında olduğu için diş taşımı yoksa tortumu bu bana söylendiği gibi yazdım baktığım bazı yazılarda Tartar denilen dişlerde oluşan taş diye yazıyor
yigitkozon@gmail.com

ALİ ŞEKERLİ dedi ki...

Krem tartarı nerede bulabileceğini soran arkadaşlara pastanelerin bu maddeyi kullandığını verirlerse buralardan temin edileceğini ben söyledim.

Dolayısı ile yazdığınız kesinlikle bana yazılmıştır.

Hadi siz bir hata yaptınız yazdınız.

Yorumunuza niye müdahale edilmedi benim zoruma giden asıl bu.

Daha dün kendilerine DOSTUM diye hitap eden bir üyeye nedense gerekli cevap hemen verildi.

Orada aynı hassasiyet bana niye gösterilmedi acaba.

Yoksa çifte standart mı var?

Yada farklı hesaplar mı var?

Bakıyorumda şayet yalnış görmediysem aynı konuda yapılan karşı görüşten olan bir yorum hemen kaldırılmış.

Aslında bu konuyu sizin daha farklı bir göz ile yorumlamanız lazım.

Neyse...

Özrünüz kabul edilmiştir.

Kozlulu Kadıoğlu dedi ki...

Belki yanlış zamanda yanlış yerde yorum yazmış olabilirim, ne sizi tanıyorum nede o şahsı, fondon şekeri ile ilgili yazılarınız da yorum yapanlardan biride benim, o yazıya bakma ihtimaliniz var ise uygulamayı yaptığıöı ve gayet güzel olduğunu belirttiğimide görebilirsiniz,
Ben blokları ve formları bilgi vermek için değil bilgi almak için okuyorum, o yazım acizhane yaşadığım olay ve şahsıma ait o anki kanaatlerimdir.