19 Haziran 2011 Pazar

Dostlukların Perçinlendiği Gün.



Benim için çok güzel bir gün oldu. Yıllardır sanal alemde msn. de konuşupta yüz yüze görüşemediğimiz bazı arkadaşlarımızla görüşme fırsatımız oldu.

Perşembe sabahı sevgili abim Muhteşem bey beni Esenler otogarından aldı. Otobüsten inmeme daha 45 dk. varken beni karşılamaya gelmiş, hakkını nasıl öderim bilmiyorum.

Otogardan çıktıktan sonrada Muhteşem abinin iş yerine gitmek için, trafik çok yoğun olduğundan dolayı bayağı bir dolandık. Muhteşem abiye sabah sabah bayağı bir yük oldum.

Muhteşem abinin Muayenehanesinde kahvaltı ettikten sonra Şenol arkadaşımızı yoldan alıp, Ümraniye'ye Yusuf Şimşak kardeşimizin Ofisine, diğer arkadaşlarla buluşmaya gittik.

Ve mutlu son, daha önce yüz yüze görüşme fırsatını buladığımız arkadaşlarımızla görüşmek nasip oldu.

Yusuf Şimşak, Mehmet Yüksel ve Vecdi abiyle Burada karşılaştık ve güzel bir sohbetimiz oldu bu karede Saim Gürel yok onunla daha sonra buluştuk.

Yusuf Şimşak'ın ofisi

Daha sonra Yusuf Şimşak yemek ikram etti.

Bazı arkadaşlarımızın kötü huylu kollesterolu varmış, otlarla idare etti (!)

Ehhh nasip kısmet, hadi bakalım buyurun...

Hadi be kardeşim bırak şimdi fotoğraf çekmeyi :=)

Polenez köyü geçerek İshaklı köyüne, Yusufun arılığına geldik. Köy, bir doğa harikası anlatılmaz görmek lazım. Yusuf Şimşak'ın arılığı, körüğün dumanında sohbet başladı... Nasılda gülerek anlatıyor, inşallah hep gülersin.

Yusuf Şimşak'ın arılığı çok düzenli idi.

Beşli ruşetler, anaarı yetiştirmek için kullanıyor.

Ali Türk kardeşimiz Vecdi abinin oğluna larva transferini gösteriyor, çok hevesli bir oğlan, geleceğin arcısı.
Vecdi abi arıların uysallığını test ediyor.

Herkes mutlu.

Mehmet de bayağı yorgun idi, İstanbulun trafiğine hayran kaldı:=)



Yusuf Şimşak'ın arıcılık malzemelerini koyduğu depo dahi denetlendi:=) ve geçer not aldı.

Yusufun invert şurup yaptığı kazan, iki çuval şekerden şurup yapıp anaarı ruşetlerine besliyormuş. Ali de ot ile beslendi ya, illaki inverten içecekmiş Yusuf olmaz diyor ama gelde anlat. Yav sayın bakanım "otalanırsın" felan yapma, etme dedik de önünü aldık.
Ne işine gelir bak invert yiyen arılar bile iflah olmuyor, adamlar bas, bas bağırıyor, bir tarafları yırtılacak mazallah invert vermeyin diye haykırırken duymuyormusun, okumuyormusun?

Biz Yusufun bal sağım odasını gezerken " seninki yine sotaya yattı" Tavuklarla hindileri kesiyor da... cesaret edemiyor çünkü bu karede olmayan Çok sevimli bir hayvan daha var. Sen uyanıksan ev sahibi daha uyanık çıktı... Köpeği bağlamadı, hadi insene aşağıya...

İyi ki yanımızda olta yoktu:=)

Diğer arkadaşların kurs saati yaklaştığı için vedalaştık ve ayrıldılar. Yusuf bizi bırakmadı çay falan içtik, çok güzel bir verandası var adeta kartal yuvası insan seyrederken başka alemlere dalıyor. Çaydan sonra bizi yaklaşık 40 km getirerek yolcu etti onada çok zahmet verdik, hakkını helal etsin, Allah razı olsun ondan. Benim için yorucu bir gün oldu ama rüya gibi idi. Şu sanal alemde çok güzel dostlar edindim, arkadaş demiyorum, dost diyorum çünkü arada çok fark var.

Ortamımızda; her ne kadar birbirimize takılsak da öyle bir samimiyet varki anlatamam. Hele Yusuf kardeşim beni öyle bir etkilediki... Şahısları çok güzel analiz etme kabileyeti var, bir kaç kelime konuştuğu biri ile niyetini, ne demek istediğini, karakterini çok rahat ve doğru şekilde analiz etme yeteneği var, doğrusu Yusufun bu yönü beni çok etkiledi.

Mehmet Yüksel kardeşim çok beyefendi ve bir o kadar da cana yakın biri bildiğini kesinlikle saklamıyor, anlatırkende karşısındakini ezmiyor.

Vecdi abi... msn de yazışırken biraz zorlanıyor galiba kendini ifade edemediğini zannediyorum, kendisi ile tanıştıktan sonra çok sevecen ve esprili biri olduğunu gördüm çok güzel muhabbeti var.

Bu ekibin, dostluğun bir parçası olduğum için, içim, içime sığmıyor...

Yine duygusallaştım, ağlamadan son noktayı koyayım...


12 Haziran 2011 Pazar

Değerli Dostum, Ayhan Hocam Ziyaretime Geldi !


Ayhan hocam ile sanal alemde tanışmamız zannedersem 2007 yılında olmuştu. İlk önce msn de daha sonrada telofonda bayağı bir muhabbetimiz oldu. Baharda, mayıs ayının sonlarında Edirnemizin Lalapaşa ilçesine geliyor.

İlk önce karaçalı balını alıyor ardından da ayçiçek balını alıp Çanakkaleye pürene gidiyor. Çok çalışkan bir abimiz emekli öğretmen ve babadan arıcı. Geçtiğimiz yıl Tekirdağa kanolaya geldi, fakat bir takım olumsuzluklar yaşamıştı bir kaç tane arısını çalmışlardı morali bayağı bozuktu geçen yıl görüşememiştik.

Bu yıl 150 arı ile mayıs ayında karaçalıya geldi şu ana çalıdan bal geliyor.



Çok candan bir abimiz gezginci arıcılığı tam layıki ile yapıyor, Allah yardımcısı olsun bayağı bir sohbet etme imkanı bulduk...




Güle, güle abi yolun açık olsun inşallah her şey gönlüne göre olur umduğunu bulursun...


Joker... ailemize yeni katıldı hadi yine gelin , "horozuna kravat bağladığım kısa tüfekleri" size bir sürprizim var! ( inşallah köpeğide götürmezler) Çabucak sahiplendi çok ta şımarık...
Alaska kurdu imiş, bayağı bir cüsseli. İç işleri bakanı ile kavga ediyoruz; ekmek veya yemek artığı, makarna falan yemiyor tavuk yiyor, "hergele" ekmeğe alıştıramazsak yandı gülüm keten helva:=)


Yat ülen yat.


Kabak tarlası yani kabak çekirdeğinin üretildiği bitki kabak körpe iken çekirdek bağlamadan yemeği ve dolması güzel olur çiçeğinin de dolması oluyor.

Daha yeni çiçek açtı, kabak bitkisinin poleni ve nektarı boldur yakınımda bayağı bir ekili alan var.

Şu anda bitkiye arı çok rağbet ediyor.


Kabak çiçeği.



Arılar, çifter, çifter ziyaret ediyor.





Bu da meyvesi daha büyüyecek ve sararacak, olgunlaşacak, tohum bağlayacak ve hasat edilecek.Kabak çekirdeği üretmek bayağı zahmetli bir iş muhakkak sulanması lazım çapalanması lazım ve hasattan sonra tohumlar harmana serilip güneşte kurutulması lazım. Hizmeti çok olduğu için çiftçi fazla ekmiyor en fazla eken 20 dönüm falan ekiyor daha fazlası ile başa çıkmak çok zor çünkü işlemlerin çoğu el ile yapılıyor. Kabak tarlasının dönümü 100 ila 150 kg ürün veriyor.


Şeker pancarı tarlası. Yöremizde bayağı ekiliyor zannedersem aynı tarlaya 4 yılda bir ekiliyor daha önce izin vermiyorlar. Bu bitkininde verimi bizim buralarda toprak kuvvetli olduğu için dönümü 12 ton ürün verebiliyor.